Ömrümüzün beğenmediğimiz kısımlarını editleyebilseydik bir ömür vakit isterdim buna. Hüzün viraliyim sanırım bu hayatta. Bahtımızı kim siyaha boyadıysa iyi boyamış, tinerle bile geçmiyor Sıfır dokuz uç aradığımız günlerin samimiyetini özler oldum. Sarı,turkuaz mavisi, kırmızı Atlas uçlu kalemler vardı yirmi sekiz Şubat döneminde. Odam kireç tuttuğu için mi yüzüm gülmüyor acaba? Nedendir bilmem bir beşerin bu kadar beşer olabilmesi. Zulüm ve sevgi aynı çeşmeden akıyorsa bize neden hep kireçli su geliyor ulan. Geçtiğim yollardan geri dönerken yollarda kalan gözlerimi buluyorum.
Kahve masasında geçirilen hayatlar var. Mesela samimiyetten gökyüzü yapsalar, güneşi kahve masasının yeşil örtüsü olurdu. Bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için sallanan bir masanın altına kağıt koyulmaz Yılmaz, eski gazete koyulur. Rabbim beni sev.Kaleciyle karşı karşıya bırakma, biliyorum, çok farkla auta atarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder